İrili ufaklı hislerini hiçe saydığımız, susturduğumuz, baskıladığımız, kendini özgürce ifade etmesini çeşitli yönlerden kısıtladığımız, kendi irademizi dayattığımız, küçük, aşağı görüp saygı göstermediğimiz ya da sadece gösterir gibi yaptığımız çocuklarımızın parkta bahçede özgür kalınca attığı bitmek bilmeyen, en ince nota ve en yüksek volümden oluşma soprano çığlıklarına illa birileri maruz kalıyor. Çocuk hissetmesine izin verilmeyeni -öfke, çaresizlik, hüsran, keder vs- mutlaka birilerine bir şekilde hissettiriyor. Ama ebeveynine, ama bir park dolusu ele... Ne yazık ki bunu, karşılıklı bağlarla bu derece bağlı olduğumuzu, göremiyoruz.
Senem Balaban
Comments